Sevgili Sedat Gündüz'den Alıntıdır!
Sevgili dostlar,
Sektör olarak zor günler geçirdiğimiz bu dönemde bir çok arkadaşım arayarak sektörün önümüzdeki dönemdeki durumu ve normale dönüş süreci ile ilgili görüşlerimi soruyorlar. Ben de bu platform üzerinden görüşümü mümkün olduğunca derli toplu olarak paylaşmak istedim.
Öncelikle COVID19 salgınının global eğlence ve etkinlik sektörünün tamamen durmasına sebep olduğunun farkında olmak lazım. Global sektörün durumunu ilk günden beri yakından takip ediyorum. Bir çok büyük etkinlik bilinmeyen tarihlere/bir sonraki yıla ertelendi, ya da tamamen iptal oldu. Olimpiyatlar, Euro 2020, Eurovision, Cenevre Otomobil Fuarı, Şampiyonalar Ligi Finali bunlardan sadece bir kaçı. Türkiye için de durum bundan pek farklı değil. Tüm etkinlikler askıya alındı, sektör tamamen durdu...
Öncelikle şu an için salgınla ilgili sürecin doğru yönetilmediğini düşünüyorum. İtalya, İspanya, İngiltere ve Amerika süreçlerini görüp de tam anlamıyla bir sokağa çıkma yasağının gelmemiş olması akıl almaz bir durum. Şu an ülke olarak sürecin çok başında olduğumuzu ve bu sürecin tahmin ettiğimizden daha uzun sürmesinin sürpriz olmadığını düşünüyorum. Şu anki vaka sayıları bana göre kesinlikle gerçekçi değil. Bu hatalarımızın bedelini çok ağır ödeyeceğimizi söylemek karamsar bir yaklaşım olarak gelse de benim görüşüm bu şekilde.
Sektörel açıdan olaya bakarsak bana göre en iyi senaryo bir tedavi bulunup Haziran ayı sonunda virüsün etkisiz hale gelmesi ile vakaların kontrol altına alınması. Bana göre imkansız olsa da bu en en en iyi senaryoda yayılmanın tamamen durması ve normalleşmenin başlaması 2 ay sürer ve bu da 1 Eylül itibariyle yavaş yavaş sektörün çalışmaya başlaması anlamına gelir. Ancak bu süreçte hem firmalar hem de katılımcılar zor bir ekonomik süreçten çıkmış olacağı için yılın geri kalan kısmında muhtemelen normal şartların çok daha altında bir iş hacmi olacaktır. 1 Eylül'den önce herhangi bir etkinlik yapılacağını kesinlikle düşünmüyorum, farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse Eylül'den önce yapılacak her etkinlik bizim için bir mucize kadar önemli ve değerli olur.
Tedavinin 2 ay daha geç gelmesi ve her şeyin 2 ay ileri atması anlamına gelir. Bu durumda ise muhtemelen 2020 hiç etkinlik yapılmadan kapanacaktır ve maalesef benim öngörüm bu şekilde…
Şu an sektörün durumuna bakarsak etkinlik firmaları ve teknik firmalar hızla küçülmeye başladı, freelance sektörü tamamen beklemede. Firmalar personel çıkarıyor, daha düşük kiralı yerlere taşınıyor. Neredeyse tüm firmalar ödemelerini durdurdu, sektörel bir dayanışma kesinlikle yok. Bu şartlarda en iyi senaryoda Eylül ayına kadar sektörün iş gücü minimum %50 daralacak, bir çok firma kepenk kapatacak veya sadece çekirdek kadrolarıyla Eylül ayına başlayacak. Bu konuda kimseyi suçlayamayız, maalesef bu bir zorunluluk. Olağanüstü bu şartlarda tüm yükün işverene binmesi mümkün değil, gerekli destek kesinlikle devletten gelmesi gerekirken bu olmadı ve olmayacak.
Peki bu süreçte neler yapmak lazım derseniz öncelikle maliyetleri azaltmak, hızlı şekilde küçülmek ve ekonomik olarak Eylül başına kadar dayanacak şekilde gerekli önlemleri almak gerekiyor. Cirque du Soleil gibi devasa bir firma bile mevcut belirsizlikler ve dünya çapındaki 44 şovunun eş zamanlı durması sebebiyle personelinin %95'ini(4.500 kişi) işten çıkardığını ve onlarca ofisten 2'si hariç diğer tüm ofislerini kapattığını açıkladı. Bu firmanın etkinlik sektörüne en büyük destek fonunu açan Kanada'da olmasına rağmen bu kararı almasının ne kadar manidar olduğunu anlamak lazım.
Ülkemizde ise maalesef etkinlik, sanat, eğlence sektörü önem olarak son sıralarda. Ön sıralarda olsa bile devletin özel sektöre destek verecek bir ekonomik gücü olmadığı gün gibi ortada. Devlet yardımları konusunda beklenti içinde olmak bence hayal olur.
Diğer yandan bu durağan dönemi mümkün olduğunca verimli geçirmek çok önemli. Şu an neredeyse tüm global firmalar ücretsiz online eğitimler açtılar ve genel olarak inanılmaz bir dayanışma ve paylaşım var. Bu süreçte bir çok konu bizim kontrolümüzde olmamakla beraber kendimizi geliştirmek ve zihinsel olarak dinamik tutmak bizim elimizde. Bu zor süreçten hiç olmadığı kadar güçlü çıkmak bizim görevimiz.
Herkese sevgiler….