günlerce mesaiye kalmışsın. göz altları torbalar içerisinde. ofise gelip son bir sunum üzerinden geçiyorsun. müşteri büyük, iş önemli. lamı cimi yok almak istiyorsun.
saat geliyor, atlıyorsun arabaya. gidiyorsun büyük fiyakalı binaların danışmalarına, kimlikler veriliyor. buraya kadar sorun yok. ne zaman seni ofisin en ucra köşesindeki bir toplantı salonunda 10 kişi bekliyor, o ara ya idrar kesesi ya da bağırsaklar uyarılıyor.
toplantı başlıyor, sunum yapılmaya başlıyor. sunum bitiyor ve tüm baskı hızla artıyor. müşteri soruları bitmiyor. ardı arkası kesilmeyen talepler, revize isteklerine öyle bir hallederiz çekiyorsun ki, o an konsepti de, basılı materyalleri de amonyaklı görüyorsun.
gereksiz detaylara girildiği an leylek yürüyüşü ile wc'ye gitmek için "özür dilerim" cümlesi ile toplantı salonunu terk ediyorsun.
bitiyor mu? hayır. nerede bu lanet wc? çalışanlara acı çeken suratla birlikte soruyorsun, alık cevaplar alıyorsun, orası mıydı, burası mıydı derken wc gözünüze burj khalifa gibi görünüyor. ama o da ne? tam 40 dakikadır tuttuğunuz çiş bir anda uçup gidiyor. ıkınarak yapıyorsunuz ve rahatlıyorsunuz.
sizlere tavsiyem şudur: tavsiyem yok. bu sektörde normal giden bir şeyler var ise anlayın ki o işler ters gidiyodur.