dack janiels

taş kesil ulan! demek ister insan...

heyecanla hazırlanırsın. hazırlık sürecinde anksiyeten artar. tüm sayfalara ince ince bakar, tipo hatası, anlatım bozukluğu var mı diye incelersin. sunum vaktinde ya hak! diyerek başlarsın anlatmaya... ama bey yahut hanımefendi(ler) ellerinde telefon. bozuntuya vermemek istersin, vermezsin de...

sunum biter ve değerlendirme yorumları gelir. o sırada laptopuna not almaya çalışırsın. hemen yapıştırırlar; diniliyorsunuz değil mi?

yok efendim vpn açıp ego mastür... öhöm. tabii ki dinliyorum, sadece not alıyordum dersin. ardından ekranı kapatır, deftere not almaya başlarsın.

tam sorulara ya da yorumlara yanıt vereceksin, o da ne?!

ellerinde yine şey var. telefon var.

ne diyelim. telefon önemli. titreşimli ya bi de. önemli.

öyle işte.

26-45 dm; 36-42 kp diyesim gelir...

yayıksa ayran daha fena.

yayarlar.

subay olacaktım ben. bahriyeli hem de.

çekecektim beyazları. sürekli seyirde, seferde.

ne oldu?

iventçi!

üst edit: yazarın editi sonrası kontrpiyede kalmış bizim girimiz. ehehe. her neyse. ibretlik olarak kalsın burada.

bir de ekip arkadaşının arkasından sallayan kerkenezler var. onların böyle gözlerinin içine baka baka "anlat güzelim anlat, heyecanlı oluyor" pozu kesmek gibisi yok.

arkadan atar tutarlar; yazılı belgeyi önüne koyunca... "yik bin iyli dimik istimimiştim". he anam he demedin. bizler de senin gibi 4 sene tecrübe sonrasında bu noktaya geldik, değil mi?

çok canlar yakan bir olay.

hele ki şirket içi mail atarken eskaza müşteriye giderse...

şahit olduğum bir olayı anlatmak isterim yeri gelmişken.

7 sene önce... yine bir etkinlik planlama safhasındayız. zamanın direktörü, müşteriye lakap takmış... "pembe panter".

neyse mail loopları gırla. samanlıkta bu kadar farklı saman yok iken, bu iş için minimum 100 farklı loop. kaos ya. korkumuz da maillerin karışması. tabii o ana kadar kimse karıştırmadı, askeri disiplinle ilerliyoruz.

içeriden bir ses yükseldi. "xyz senin ben..." ki o zamanki patronum gayet naif, gayet beyefendi birisidir. tabii biz sesi duyunca direkt maillere döndük.

yazılan şu:

çözün şu pembe panterin işini. kafa ütüleyip duruyor... bakıldığında sorun yok; ancak fwd yerine reply all ve 13 kişinin ölüm sessizliği...

sonrası mı? sonrası müşteri gitti.

x: sana ceren'in selamı var!
y: hangi ceren
x: tenceren!
dack janiesl: tencere kapağıynan vurun şunun avzına!

İşte bunlar hep merkezi ısıtma olmayan yerde uyumanın sonuçları.

evençilerin, projecilerin, kreatiflerin; exe'lerin, sorumluların; müdürlerin, direktörlerin sesi olmak, olabilmek için temelleri atılan ulvi bir yapılanma.

bu başlık altından duyurumdur (esasında aşağıya ukte bırakacağım) hadi gelin işler peak yapmadan(bkz: birinci geleneksel event sözlük zirvesi) yapalım (evet birinci geleneksel)

bu ve benzeri durumlar vardır.

firmanın işlerini yaparsın, pırıl pırıl bitirir; mütabakat yaparsın, po gelir ve faturanı da kesersin. tüm bu süreçler bir şekilde geçer.

ancak o müşteriler f.i.t talebi geçer ve kıramazsın ya!.. o iş elinde büyür, büyür, büyür... çam fidanı olur, meşe fidanı olur; bir terslikte keser bile olur.

neyse, dünden beri iki müşterimin f.i.t işleri ile uğraşıyorum. formatı eyledim viran, başlık da ağlama duvarı...

böyle bir ofis açarım.

valla bak, bunun kirasını düşünmem, bunun maaş ödemelerini, sgksı, vergisi, finansmanını düşünmem; ben bunun ekip yönetmesini geçtim, o ekibin kurulmasını hiç düşünmem.

aç tabii ya.

biz senelerimizi verelim, uykusuz günleri geçtim, aylarımız geçsin bu tarz bir kabalık yapmayalım; beyzademiz yahut sultanımız ofis açsın.

neyse sinirlenmeyeceğim.

(bkz:Revize yemeyen bir eventçinin çözüm damarları kopmuştur.)

Bir nevi bağımlılık, bir nevi tutkudur revizyon. Gelmemesi huzursuz eder. İlk seferde onaylanması hayreti mucip bir şekilde sevindirirken, etkinlik yaklaştıkça huzur katsayısı düşer de düşer.

Yaşasın revizyon!

P.s: ironiden anlamayan eventçi de ne bileyim, biraz memur gibi bişi...

(bkz:enstalasyon)

Başkanın da söylediği gibi kurulan bir event firması. İçlerinde sevdigim, pek muhterem ve çok söz veren bir arkadaşımın çalıştığı yerdir ayrıcana.

3 kasa standart be em ve'lerinizi modifiye edip m kasaya çeviren; maslak oto sanayi içinde yer alan modfiye istasyonu.

aslı duct tape olan, çeki halatı yerine dahi kullanılabilen bir banttır.

ara sıra müşterilerin ağzını bantlama hissiyatı getirir bu meret!

mikelanjelo'nu resmettiği, maradona ile vücut bulan; biz eventçilerin her daim yanında olan, azıcık inançlı olanları bile dine döndürecek olayları açıklayan öbek.

Sevgili sektördaşlarım, değerli abilerim & ablalarım ve kıymetli romalı'lar.

Malum sektörümüzde hepimizin başına doğaüstü olaylar mutlak suretle gelmiştir.

İş bu başlık altında; Eksi bilmemkaç bilyon ile alınan ihaleler, etkinlik başlamasına dakkeler kala Tanrı'nın eli ile(bkz:#maradonanın golü) kurtarılan operasyonlar gibi anılarınızı paylaşalım.

(bkz:bütçemiz yok) kontrası sonrasında göndereceğim sinan özen parçası. yapacağım bunu.

(bkz:bütçemiz yok) adlı öbeğin başını çektiği, duymaktan sıkıl(a)madığımız cümleler ya da cümlecikler.