luthi

Bundan yıllar önce bir organizasyonda müşteri; öğle yemeği BİTİMİ ve misafirlerin serbest zamanıyken, part time personelimiz onlarla aynı açık büfeden yemek yediği için şikayette bulunmuştu🤦‍♀️ Personel, yemek bitimi bile olsa müşteriyle aynı büfeyi kullanamazmış. Bundan dolayı şikayet edilmiştik😁

Müdürlerin yanında, birde çok yoğun olan hepi topu 2 minnak dosyayla ilgilenen arkadaşlarımız var. Hep çok yoğunlardır ama ne hikmetse; en çok sigara molası veren, goygoy yapan, mesaiye kalan da onlardır. Siz 1 saatlik işi kısa sürede bitirip üstüne iş eklerken, onlar sağolsunlar hem çok çalışıyor görünür hem de o 2 dosyanın bile içinden çakamazlar. Sonuç: vallahi genelde hiç bir yönetici bunu görmez, onlar hep göz önünde olur bu haliyle terfi alan da çoktur. Sizin sinirleriniz yıpranmış bitmişsiniz kimse de umursamaz. Ondan kasmayın canlar, olması gerekenin üstüne katana, şimdiye kadar madalya takıldığını görmedik.

Bundan yıllar önce bir organizasyonda müşteri; öğle yemeği BİTİMİ ve misafirlerin serbest zamanıyken, part time personelimiz onlarla aynı açık büfeden yemek yediği için şikayette bulunmuştu🤦‍♀️ Personel, yemek bitimi bile olsa müşteriyle aynı büfeyi kullanamazmış. Bundan dolayı şikayet edilmiştik😁

Tasarım işi ciddiye alınacak önemli bir sanat. Müşteri karşısına çıkarılan, 2-3 teknik terim ve marjinal üst başlı, aslında event yapmayı da bilmeyen, süslü arkadaşlarla, müşteriyi kandırabileceğiniz bir meslek değil. He bilin istedim;)

Müşteri talebi geçer, toplantılar yapılır, istekler sıralanır, sahne için uçulur kaçılır, prodüksiyon ekibi çalışır ,mesai harcanır. Firmanın en büyük işidir(?!) “Aman ilkler bizde olsun” vurgusu üstüne basılır. Uygulanan Sonuç: dünya bir toz bulutundan ibaretti ve event sektöründe perde projeksiyon devri başlamıştı.
Ama aslında siz hiç kreatif değilsiniz arkadaşlar!

geceli gündüzlü çalışma, hatta ofiste uyuma halleri, taleplere kafa karıştırmadan güler yüzle cevap verme, uçak bileti, konaklama, transferi, sayfalarca listeyi kontrol etmece, bunlardan en büyüğü"İnsanları idare etme" eylemi sonrası büyük bir event gerçekleşir. yine uyumaz, yine saatlerce ayakta durur, yine koşturur durursun. Gala yemeği olur,sanatçı çıkar, ertesi gün o son yolcu transfer aracına biner. Hoooop başa dönüyoruz der ofise geçersin, yeni bir dosyanın sayfasını açarsın. GM- Dept Mdrü- Patron " Ooo geldin mi, şu dosyaya bakalım " der ve odasına çağırır. İşte o sihirli sözcüksüz geçen bir gün daha :) Teşekkürler! Aman derlerse ağızları aşınır:))

Event- M.I.C.E şirketlerinde en anlaşılmaz konudur! Bol bulamaç title dağıtılması. Emeğe saygı sonsuz, fakat 3-4 senedir sektörde çalışan gencecik arkadaşlarımıza bu yükü yüklemek neyin nesi? Şimdi "ünvana takılmayalım canım, ne alakası var "diyenleri duyar gibiyim. Bu bir ülke sorunu aslında. Vasıflı elemanlara doğru maaş ve ünvan veriliyor olsa, müşterinin gözünde de iş beceremeyen müdür sayısı azalacak gibi. Ülkedeki event yapan neredeyse çoğu şirket, global pazarda ve kurumsal doğru titlelara sahip insanlarla muhattap oluyor. Etkinliği yöneten kişinin vasfı tabii ki karşı tarafı ilgilendiren bir konu, yeterlilik derecesi olarak görülen bir detay( herkes aslında her işi yapıyor olsa da?!) Nitekim Personel için vasıf, çalışma azmini belirleyen bir konudur, kendi gelişimini tetikleyen... Evet sektörde müşteri karşısında herkes elinden geldiğince bütün işleri halletmeye çalışsa da, bence sektörün saygınlığı için bu derecelendirme gerekli bir durumdur ;)